Genel

Çocuklarda Sosyalleşme-İletişim Sorunları

Sosyalleşme, yediden yetmişe tüm bireylerin doğum ve ölüm arasındaki zaman içerisinde yaşadıkları topluma ayak uydurabilme sürecini kapsamaktadır. Bu nedenle sosyalleşmeye toplumsallaşma da diyebiliriz. Her bireyin kendine özgü bir kişiliği vardır. Bireyler kazanmış oldukları bu kişilikler ile toplumsal çevreye hazırlanırlar ve toplumla bir bütünlük sağlarlar.

Sosyalleşme yetişkin bireylerde olduğu gibi çocuklarda da aktif bir şekilde devam etmektedir. Çocuklarda sosyalleşme bebeklik dönemlerinde anne-bebek ilişkisiyle başlamaktadır. Bebeğin annesiyle kurduğu bu ilişki ileriki yaşlarda insanlarla kuracağı ilişkilerin temelini oluşturmaktadır. Bebek, ebeveynleri tarafından temel ihtiyaçlarının karşılanması ile sosyalleşmeye ilk adımı atmıştır ve bu süreç ömrü boyunca devam edecektir. Çocuklarda sosyalleşmeyi etkileyen birçok faktör vardır.

Çocuklarda Sosyalleşmeyi Etkileyen Faktörler Nelerdir?

  • Aile
  • Cinsiyet ve Yaş
  • Eğitim
  • Arkadaş Grubu
  • Kitle İletişim Araçları

Bu faktörler yer almaktadır.

Aile içerisindeki sosyalleşme, bireyin psikolojik gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu etkileşim ebeveynlerin yönlendirmesi ile olmaktadır. Bu noktada şunu söyleyebiliriz ki çocuklarda sosyalleşme süreci çocuğun psikolojik gelişimi ile doğru orantılı bir şekilde yol almaktadır. Çocuğun psikolojik gelişimi ne kadar sağlıklı ise toplumla kuracağı ilişki o kadar sağlıklı olacaktır.

Çocuklarda sosyalleşme sürecini etkileyen bir diğer önemli faktör ise cinsiyet faktörüdür. Yaşadığımız toplumu göz önünde bulunduracak olursak kız ve erkek çocuğu yetiştirilirken gerek toplum olarak gerekse ebeveynleri olarak doğru bildiğimiz birçok yanlışımız bulunmaktadır. Bu yanlışlarımız özellikle kız çocuklarda sosyalleşme sürecini olumsuz etkilemektedir.

Çocuklarda sosyalleşme sürecinde eğitim ve arkadaş gruplarının rolü büyüktür. Eğitimleri esnasında katılmış oldukları aktiviteler, geziler, grup ödevleri içinde bulundukları sosyalleşme sürecini etkilemektedir. Arkadaş gruplarının sosyalleşmeye etkisi kültürler arasında farklılık göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde arkadaş grubunun etkisi, gelişmemiş ülkelere göre daha fazladır. Bunun en büyük sebebi ise, çocukların okulda ve okul dışında birlikte vakit geçirme imkânlarının daha fazla olmasıdır.

Kitle iletişim araçları çocuklarda sosyalleşme sürecini etkileyen bir diğer faktördür. Kitle iletişim araçları kültürden kültüre farklılık göstermekte ve buna bağlı olarak, bu araçlar geniş ya da dar sosyalizasyon adını verdiğimiz sosyalleşme biçimlerini oluşturmaktadır. Örnek verecek olursak batı toplumlarında geniş sosyalleşme durumu söz konusudur, bunun nedeni olarak, çok gelişmiş çeşitli kitle iletişim araçlarına ve teknolojilerine sahip olmaları gösterilebilir. Bu duruma basit bir örnek olarak; televizyonlarda sunulan çok çeşitli programların varlığı bireylere istedikleri konuda bilgi edinme konusunda tercih hakkı sunmaktadır.

Tüm bu etkileşim faktörleri, çocuklarda sosyalleşme sürecinin taşlarını oluşturan, hepsi birbirinden önemli ve değerli faktörlerdir.  Çocuklarda sosyalleşme sürecinin taşları tüm bu faktörler ile yerine oturmaktadır. Bu süreç sonunda ise bu faktörlerden olumlu bir şekilde payını almış çocuklar sağlıklı toplumsal ilişkiler kurmaktadır. Toplumla olan ilişkileri sağlıklı bir şekilde devam etmektedir.

Sosyal Uyum Sorunları

Sosyal uyum sorunları, özellikle çocuklarda ve gençlerde ortaya çıkmaktadır. Sosyal uyum sorunları olarak adlandırılan iletişim kopuklukları asosyal yaşama neden olmaktadır. Daha sonra da madde bağımlılığı ve suça yönelme gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkabilmektedir. Tabii ki problemlerin zincirleme meydana gelmesi sosyal uyumun tamamıyla gerçekleşememesine neden olmaktadır. Buradan da iletişim problemi yaşayan çocukların terapi görmesinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Uyum Bozukluğu Neden Olur?

İletişim problemlerinde özellikle uyum ve davranış bozuklukları görülmektedir. Uyum ve davranış bozukluklarının ortaya çıkmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar:

  1. Aile
  2. Arkadaş çevresi
  3. Bedensel nedenler
  4. Sağlık sorunları
  5. Eğitim seviyesi vb. şekilde sıralanabilir.

Gayet tabi psikolojik durumlar yani ruh sağlığı da çocuklarda ve gençlerde iletişim problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Ayrıca yaşana travmalar da yine iletişim bozukluğuna ve davranış bozukluğuna neden olabilir.

Buradan şu sonucu da çıkartabiliriz. İletişim problemlerinin yaşanmasının ana nedenleri hastadan hastaya değişebilmektedir. Psikiyatristlerin burada iyi bir analiz yapması ve en önemlisi hastanın neden etkilendiğini çözümlemesi gerekmektedir.

Sosyal Uyum Problemi Nasıl Çözülür?

Öncelikle uyumsuzluk ve iletişim problemi yaşayan çocuklara kesinlikle bağırılmamalı ve empati kurulmalıdır. Hele hele herkesin önünde cezalandırılmamalı ve azarlanmamalıdır. Tüm bu hatalar çocukların iletişim problemleri yaşamalarına neden olacaktır. Bu durumu çocuğu direkt olarak problemlerin kucağına oturtmak olarak düşünebilirsiniz. Burada uzman bir çocuk veya ergen psikiyatristinden yardım almak en doğrusu olacaktır. Çünkü çocuk ve ergen psikiyatristleri, iletişim problemi yaşayan çocukların ebeveynlerine en doğru yolu gösterecektir.

Davranış Bozukluğu Düzelir mi?

Davranış problemi yaşayan çocukların özellikle okul hayatları olumsuz olarak etkilenmektedir. Çünkü iletişim becerisini kullanamayan daha doğrusu kullanmak istemeyen çocukların öğrenme güçlüğü yaşamaları kaçınılmazdır. Bu açıdan da çocuklarda gelişen davranış bozukluklarının tedavi edilmesi iki kat daha fazla önem arz etmektedir. Az evvel sizlere aktarmış olduğumuz gibi çocuk ve ergen psikiyatristlerinden destek alınması ve tedavi için gerekli olan yol haritasının belirlenmesi gerekmektedir. Elbette birçok ebeveyn çocuklarında gelişen davranış bozukluklarının ortadan kalkıp kalkmayacağı konusunda endişe duymaktadır. Burada şunu bilmek gerekiyor. Ailenin vereceği destekle ve psikiyatristlerin özverili çalışmalarıyla davranış bozukluğu ve iletişim problemlerinin medyana getirdiği semptomların ortadan kalkması mümkündür.

Şunu unutmamamız gerekir ki tüm bu faktörlerin yanında çocuklarımız için en önemli rol model bizleriz. Toplumla sağlıklı ilişkiler kurabilen bireylerin yetişmesi biz ebeveynlerin elindedir. Bizler ne kadar psikolojik olarak sağlıklı bireyler olursak, ne kadar ahlaki değerlerimize uygun olarak hareket edersek evlatlarımız da bir o kadar sağlıklı bireyler olur ve toplumla o denli sağlıklı ilişkiler kurarlar. Geleceğimizi aydınlatacak ışıkları uzaklarda aramayalım lütfen. Hepimizin aradığı ışık evlerimizde…

Kaynaklar:

https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=41364

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu