Beden Algısı Nedir? Dış Görünüşümüzle Barışmanın Yolları
Beden algısı, açıklaması zor bir kavramdır ve yaygın olarak kabul edilen bir tanımı bulunmamaktadır. Beden algısına beden imajı da denmektedir. Beden algısı, bireyin başkalarına karşı nasıl göründüğü hakkında kendi kendine beslediği düşüncelerin ve bireyin kendi bedenine karşı olumlu veya olumsuz duygularının, tavırlarının bizzat bireyin kendisi tarafından değerlendirilmesidir.
Beden algısı kavramı tüm bireylerde olan bir kavramdır ve bireylerin yaşamı boyunca gelişerek değişmektedir. Beden algısını etkileyen birçok faktör bunulmaktadır.
Beden algısını etkileyen bu faktörler nelerdir?
- Cinsiyet
- Yaş
- Vücut yapısı
- Kişinin kilosu
- Kişinin bedenine olan duyarlılığı ve yüklediği anlam
- Ebeveynlerinin tutumu
- Medya baskısı
- Kendi çevresinde bulunan akran grupları
- Toplumun dış görünüşe verdiği değer ve önem olarak sıralanabilir.
Beden algısı nasıl gelişir?
Beden algısı, bireyin kendi vücudu ve çevresindeki farklı etkileşimlerinin sonucunda meydana gelmektedir.
Bireyin gerçekte sahip olduğu vücudu ile hayalini kurduğu, aslında olmak istediği vücut şekli arasında fark var ise bireyin içerisinde bulunduğu bu durum beden memnuniyetsizliğini beraberinde getirmektedir. Özellikle ergenlik döneminde olan bireylerde bu durum oldukça sık görülmektedir.
Ergenlik döneminde bireylerde bedensel değişim çok yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Özellikle kız çocukları bu dönemde beden memnuniyetsizliği ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu bir geçiş dönemidir. Bu dönemde birçok kişinin normal vücut ağırlıklarında olmalarına rağmen, yani obez olarak görülmemelerine rağmen, bedenlerinin bulunduğu kiloyu beğenmeyip kilo vermek için birtakım diyetlere başvurdukları görülmektedir.
Ülkemizde yapılmış olan bir çalışmada, istemli bir şekilde yetersiz beslenin kişi yaşının 12 yaşa kadar düşmüş olduğu görülmektedir. İnsanların buradaki asıl amacı toplumun baz aldığı, toplumun belirlemiş olduğu ideal vücut ölçülerine ulaşma arzusudur. Bu ölçülere ulaşma yolunda bireylerin yapmış oldukları diyetler, kullanmış oldukları kozmetikler, başvurdukları estetik cerrahi ve ortodonti müdahaleleri, kişilerin “güzel beden” algısına ulaşma yolunda yöneldikleri yollardır. Bu yollar sayesinde toplumun belirlemiş olduğu ideal vücut ölçülerine sahip olabileceklerine inanmaktadırlar.
Bireylerin tüm bu mükemmeliyete ulaşma istekleri sonucunda, yaptıkları hatalı uygulamalar ile kişilerin dengesiz ve yetersiz beslenmelerine neden olarak sağlıklarını tehlikeye atmaktadırlar. Beden algısı bozulmuş kişilerde beden ile ilişkili olarak memnuniyetsizlik düzeyi artmaktadır.
Bu memnuniyetsizlik düzeyi arttıkça, toplumun belirlediği ideal kiloya ulaşma yolunda kullanılan yöntemlerde bir o kadar sağlıksız ve tehlikeli olmaktadır. Yapılan araştırmalarda, beden algısı bozukluğu ile yeme bozukluklarının birbiriyle ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Kişinin beden algısında ne düzeyde bozukluk varsa yeme bozuklukları da aynı düzeyde yol almaktadır. Beden algı bozuklukları ve yeme bozuklukları birbiriyle doğru orantılıdır.
Her ne kadar toplumun belirlediği ideal kiloda olmasak ta, çevreniz ve hatta aileniz dahi sizi bu kalıplara sokmaya çalışsa da siz kendinize özelsiniz. İçinde var olduğunuz beden nasılsa onu öyle kabul edin ve sevin. Siz kilolarınızla, boyunuzla, bakışınızla, gülüşünüzle, doğum sonrası oluşan çatlaklarınızla, sezaryen izinizle, çok güzelsiniz. Ne kadar değişseniz de siz yine sizsiniz. O yüzden içinizdeki size iyi bakın onu sevin ve yüceltin…
Kaynaklar:
https://livetobloom.com/beden-algisi-nedir-dis-gorunusumuzle-barismanin-yollari/
